18 Temmuz 2016 Pazartesi

Dede Korkut Parkı


   Daha önceki yazılarımda belirttiğim Türk Vakfı tarafından Eskişehir halkına kazandırılan bir park daha... Dede Korkut Parkı...

“Dua edeyim hânım: 

Yerli kara dağların yıkılmasın. 

Gölgeli koca ağacın kesilmesin. 

Taşkın akan güzel suyun kurumasın. 

Yüce Allah seni namerde muhtaç etmesin. 

Ak alnınla beş kelime dua kıldık, kabul olsun. 

Derlesin, toplasın günahınızı adı güzel Muhammed’e bağışlasın hânım hey!”

   Yazıma bu güzel duasıyla başladım Dede Korkut ' un. Oğuz Türkleri 'nin bilinen en eski destanlarıdır Dede Korkut Hikayeleri. İşte bu hikayeleri bize kadar ulaşmasını sağlayan dualar, iyilik ve güzellik ile bezenmiş öykülerin sahibidir Dede Korkut. Bu bağlamda Türkiye' de hem geçmiş bilincimizi unutmamak adına hem de sosyal devlet anlayışının gereği olarak Eskişehir halkına kazandırılmış bu park. 12500 m2 üzerine kurulu 2014 yılında tamamlanan parkta, Dede Korkut anıt duvarı, Dede Korkut Heykeli ( ben göremedim sanırım kaldırılmış), çocuk oyun alanları, Mihriye Hatun Cami, koşu pistleri, cafe ve dinlenme alanları bulunmakta. 


   Parkın en güzel yeri Dede korkut Destanlarını çini sanatıyla yapıldığı, altında ise hikayerinin yer aldığı Dede Korkut Anıtı. 46 mt uzunluğunda ki bu anıtta her iki tarafında bu güzel işlemeler ve ön tarafında su sebili, perdeleri bulunmakta. Türkiye ' de ki bu konuda ilk anıt olma özelliğini taşıyor. 


   Parkın girişinde önceki araştırmalarımda Dede Korkut' un çok büyük bir heykeli olduğu belirtiliyordu. Parka gittiğim de böyle bir heykel görememenin yarattığı şaşkınlıkla etrafta bir-iki kişye danışmam bir oldu "noldu koca heykele" diye. İnanmayacaksınız ama orada oturan sakinlerin " çocuklarımız çok korkuyor bu heykelden " diye belediyeye şikayeti sonucu kaldırılmış. Çok şaşırdım başta ama internette de benzer yazıları okuyunca inanın yuh dedim. Evet heykel belkide fazla büyük ve çocukların korkusu olabilir ama Türk tarihi bilinci bu yaşta oluşuyor zaten. Biraz büyüdüktrn sonra kimmiş bu dede diyip geçmişimizi onun hikayelerinde dinleyebilirdi. Şikayetçi arkadaşlar ın Brezilyada ki İsa Heykelini bir araştırmasını tavsiye ediyorum... Ne diyim ilginç!!!


Yürüyüş yollarında biraz gezdikten sonra, bir sigara yakıp bankın birine oturdum ve " biz toplum olarak değerlerimizi hem bilmiyoruz hem de sahip çıkmıyoruz " düşüncesiyle uzaklara daldım. Keyifli gezmeler...




   

16 Temmuz 2016 Cumartesi

Şelale Park


   Doğa dostu Eskişehir 'in yine güzel bir parkı, seyir alanı ile birlikteyiz. İnanın sadece bu tarz parklarını gezmeye kalkarsanız bir haftada bitiremezsiniz. Lafı uzatmayıp geçelim Park 'ımızı tanımaya...


   Odunpazarı Belediyesi 'nin Çankaya mahallesinde 2009 yılında kazandırdığı bir park burası. Meşhur Odunpazarı evlerinin hemen üstünde kalıyor. 38.000 m2 alanında; içinde yürüyüş alanları, yapay şelalesi, yel değirmeni, Don Kişot ve Sancho Panza heykeli, çocuk oyun parkı, mini amfi tiyatrosu, kafe ve restoranı barındırıyor...


   Güneşli bir pazar günü gittiğim bu parka 4-5 saatimi ayıracağımı zannetmiyordum. Oğlumun daha 2 haftalık oluşu, benim hanımın loğusa olması, 5 yaşında ki kızımın malum tafraları beni bu fikre itmişti ama yanılmışım. Bir kere çocuğunuzla gidiyorsanız aqua havuzlarında ki gibi kaydırakları görünce herşey değiliyor. Deli gibi eğleniyorlar...

  
   Parkın gördüğüm kadarıyla 3 girişi var. Tepe üzerine kurulduğu için sırtta 2 ve tepenin altında bir giriş. Biz sırt kısmından otoparkın olduğu tarafTan girdik. Daha girer girmez ise manzara aşağıdaki gibiydi...


   Resimde gördüğünüz gibi dekarotif bir yel değirmeni ve üst katına çıkabileceğiniz bir seyir balkonu mevcut. Güneş batarken ya da Eskişehir 'in meşhur karını muhteşem bir şehir manzarasıyla objektiflerinize alabilirsiniz sayın fotoğrafçı arkadaşlarım :) 




   Yel değirmeninin hemen yanında Cervantes ' in tarihe mal olmuş simgesi Don Kişot ve uşağı,arkadaşı Sancho Panza heykelleri bulunuyor. Kitabı okuyanlar Don Kişot 'un yel değirmenlerine alerjisini bilir. Belediye burda çok güzel bir mizansen yaratmış. Bu tarz heykellerin yararı çok büyük. Hem bize Don Kişot hikayesini hatırlatıyor, hem de 5 yaşında ki kızımın kitabını okumamı istemesini sağlıyor. 


Şelale park restoranını geçip, parka adına veren 1400 m2 lik şelalemize geliyoruz. Güzel ve bakımlı bir yapay şelale. Hemen altında ki kafeye oturup hem karnımızı doyuruyor hemde suların dansını izliyoruz. Bu arada kafede menü geniş. Çibörek burda da var. Biz tost ve el yapımı limotanayı (tavsiyemdir) midemize indirerek bu sefer şehir manzarısına dalıyoruz...


   Karnımız doymuş ve dinlenmiş olarak artık eve dönme vakti. Dönüş yolunda kızımın park ısrarını kırmayıp, son pozlarımızı çekilerek arabımıza doğru yürüyoruz.






13 Temmuz 2016 Çarşamba

Beşikderesi Şelalesi ve Mesire Yeri

   Eskişehir gezmekle kolay kolay bitirebilinecek bir şehir değil. Bu yazımda şelalesi ile ün yapmış Beşikderesi Mesire Yerini tanıtacağım...


   Beşikderesi Mesire alanı 10 hektar bir alana yayılmış olup, daha sonraki yazılarımda belirteceğim Kalabak suyu nun kaynağı olan Kalabak Köyü çam ormanlarının hemen yanında yer alır. Eskişehir merkeze yaklaşık 35 km uzaklıkta olan bu yere Osmangazi Üniversitesi Yurtlarının olduğu yeri geçer geçmez tabelalarını göreceğiniz köy yolundan gidiyorsunuz. Eskişehir Kent Ormanı da zaten hemen bu ayrımın biraz ilerisinde kalıyor. Köy yolu dedim ama araçla ulaşımı asfalt yol ile çok rahat. Buraya ulaşım için özel aracınızın olması şart. Mesire Yerinin restorantını işleten amcanın anlattığına göre ipsiz sapsız insanların gelmemesi için bu hatta otobüs koydurmuyormuş. Yaşlı amcanın söylemi ne kadar doğru bilmiyorum ama bu hali bile yeterince kalabalık...


   1988 yılında kullanıma açılan bu yer de yeşilin pekçok tonunu içinden geçen dere manzarı eşliği ile izleyebilirsiniz. Hatta gözlerinizi kapatıp ( haftasonu hariç ) kuşların sesi ile ruhunuzu dinlendirebilirsiniz...

   İlk resimde göründüğü gibi giriş ücretli. Gene bizim meşhur amcanın deyişi işe belediye beliryormuş fiyatları ve onlar sadece 1₺' sini alıyorlarmış 🤔 2016 yılı itibariyle araba ile giriş 11₺, motorsiklet 6,5₺, küçük minibüs 18₺, büyük minibüs 32₺, otobüs 80₺. Bunların dışında ben yürüyerek bu yere gelirim derseniz kişi başı ücret ise 5,5₺... internette okuduğum bazı yorumlarda bizim amcanın orda yemek yersen -piknik yapmazsan - sözde giriş ücreti alınmıyormuş. Benim bundan haberim olmadığı için hem giriş ücreti hemde hesabımı paşa paşa ödedim. 😡😡😡

   Burası aile piknik yapılacak güzel bir yer. Çok fazla ahşak masa buluyor ki herhalde  açıkta kalmazsınız. Yok,piknik bana göre değil yada bizim gibi geç saatte bu yere gitme kararı verirseniz hemen girişte bizim amcanın mekanı var. Dışardan pek birşeye benzetemezsiniz ama mekan gerçekten ilginç bir yer. 


   Bir egeli olarak deniz balığı harici balıklarla aram pek iyi olmamasına rağmen açlığımızdan ve yiyecek başka bir şey kalmaması üzerine alabalık yemeğe karar verdik. Ben dururmuyum hemen içeri geçip balıkların gözüne,soluğuna bakacağım, bakalım tazemi diye. Bilecikten günlük getirttikleri balık donmuş deil taze ilk testi geçtiler. Sonra dedikleri gibi odun ateşi ile taş ocakta mı yapıyorlar bu testte başarılı. En son köy tereyağını gördükten sonra tamam dedim güzel birşeyler gelecek. Meze yok salata, ezme tarzı salça, soğan ve Eskişehirin meşhur helvası ile sunum yapılıyor. İçki ve türevleri yok. Kolaya talim 1 lt'lik... Masanını ve ortamın son hali bu 😎

   Çazır - çuzur gelen balığın enfes kokusu daha da acıktırmıştı bizi. Sonuç mu inanılmaz bir tat ile mükemmel pişirilmiş bir alabalık. Karadeniz Uzungöl 'de yediğim kırmızı pullu alabalıktan sonra yediğim en iyi alabalıktı. Tavsiye olunur muhakkak tadın. Bu arada salata,helva sınırsız bilginize. 3. tabak helvayı semaverde demlenen çay eşliği ile yiyip finali yapıyorum 😃 Hesap der dediğinizi duyar gibiyim. Biz beş kişi balıklar + ıcır zıvıra 115₺ hesap ödedik.

   Eğer pikniz yapacaksınız bizim meşhur amcadan hamak, semaver vb. kiralayabiliyorsunuz. Birde tuvaletlerin bu kalabalığa rağmen tertemiz olduğunu söyleyim...

   Beşikderesi Şelalesi 'nin ismini veren şelaleye ulaşım ancak 10 dk'lık bir yürüyüş ile gerçekleşiyor. Birçok çeşit ağaçların arasında ki patika yoldan ufak ama suyun huzur veren yansıması karşınızda sizi kucaklıyor... 

   Nedendir bilinmez ama bu tarz şelaleler bana hep dinginlik katar. Boşuna dememişler su sesi, para sesi, bayan sesi diye 😃😃😃

  Eskişehir ' de gezilecek yer çok başta söylediğim gibi. Beşikderesi ' de bu gezilecek yerleri hakediyor... İyi gezmeler..


12 Temmuz 2016 Salı

Kentpark



   Eskişehir'in park kültürü Dünyada ki birçok şehirle kapışır düzeyde. Yılmaz Büyükerşen Başkanın kent bilinci tüm şehircilik yapan diğer başgancıklara örnek olması lazım.
    Başkan'ın en büyük hayallerinden biri olan bu proje, Porsuk Çayında yüzmeye giren çocukları görüp faaliyete geçmiştir. 

    270 dönüm üzerine kurulu olan ve 2009 yılında tamanlanan Kentpark, yapay deniz ve plajı, Manej ( at eğitimi ve gezintisi), adası, cafeleri barındırır. 


   350 mt uzunluğunda ki yapay plaj 400 ton gerçek kum çekilerek oluşturulmuş
Bölge ve civar halkın yoğun ilgisini çeken bu plaj benim gibi deniz kenarında doğmuş insanlara pek cazip gelmiyor. Sonuçta bildiğin havuz ve nedense bana hep kirli geliyor bu tarz su birikintileri :)


   Bu tarz heykelleri yürüyüş yollarında görebilirsiniz. Ayrıca parkın tam girişinde Kore Dostluk Anıtı, biraz ilerleyince de Jang-Seung ve Sot-Dae heykelleri sizi karşılar. 

   Jang-Seung Kore'de köylerin girişine çift olarak konur ve Jang-Seung çevrelerine yerleştirilen Sot-Dae köylerdeki bolluğu, bereketi simgelermiş...


    Gündüz daha önce gezdiğim Kentpark'ı gece daha çok beğendim. Sanırım kullanılan ışıkların sularla dansı ve köprülerin ışıl ışıl olmadı beni bu fikre itti.  

   Çekimler telefonla olunca pek netlik aramayın :)

   Parkın tam ortasında bir adacık yapılmış. Yemek yiyebileceğiniz bir restoran bulunuyor adada. Ben gece olduğu için çay bahçelerinde çay tercih ettim ama çayı rezaletti. 


   Parkın sonuna doğru Eskişehir' de 2007 yılında ilk yediğim çibörekçisi ( ki en iyisi) Kırım Çibörek sizi karşılar. İnce hamur, içi daha sıvı kıvamıyla hele birde çift içli yerseniz tadına doyamazsınız. (Gölet manzarasını da unutmayım)

   Mekan çok büyük, haftasonu çok dolu ve turların yoğun ilgisinden şikayetçi olanlar var yorumlarda. ( kalabalık, siparişin geç gelmesi vb..) Bunlara kulak tıkayıp muhakkak bu lezzeti tadın. Zira 6-7 farklı yerde çibörek yiyen birisi olarak tavsiye ediyorum burayı...

   Hemen yanında Manej yani At eğitim alanları ve biniciği bulunmakta. Makul ücretlerle biniciliği deneyebilirsiniz. 

   Kentpark bana göre Türkiye'de gezdiğim en düzenli, temiz park. Zira burada piknik yapmak ve kabuklu çekirdek yemek yasak. Bir yandan kent kargaşasından bir an olsun kurtulup, çocuklarınızın özgürce koşup, oynadığı parklarıyla Eskişehir'de muhakkak ziyaret edilmesi gereken bir yer Kentpark...

9 Temmuz 2016 Cumartesi

Berlin Gezi Rehberi

   5 günlük detaylı Berlin gezi rehberim. Ablamın Berlin'de yaşıyor olması sanırım bu kadar detaylı bir rehberi beraberinde getirdi. İnternette araştırmalarımı ve ablamın katkılarıyla ayak basmadık bir yer bırakmadık sevgili eşimle. Günde abartısız 15-20 km yürüyerek gezdiğimizi de ayrıca belirtmeden edemeyeceğim. Bu gezinin bu kadar rahat bir şekilde olmasnı sağlayan ablama ( 5 gün 2 yaşında ki kızımıza baktı) çok teşekkür ederim.

 Yabancı şehirlerde kaybolmayı, dil sorununu hiç dert etmeyin. Unutmayın ki biz onlar için bir turistiz ve onların dilinde konuşmamız çokta önemli değil. Gerekli genel-geçer sözcükleri not alıp, elinize oranın şehir haritasını alın; sonrası zaten gelecektir.  İyi okumalar...







8 Temmuz 2016 Cuma

Eskişehir Gezi Rehberi

Eskişehir.. Bana göre Türkiye'nin yaşanılası en güzel şehri. Bu şehirde sanat var, ruh var, eğlence var, yemek var herşey var... Bu şehre bağım 2005 yılında eşimle tanışmamla oldu. Eskişehir yerlilerine manav dendiğini, her gözü çekik olanının Tatar olmadığını, kış soğunun ne olduğunu hep bu şehirde öğrendim. Bu şehirde yapılacak ve gezilecek o kadar çok şey var ki sonunda bende sizinle '' benim gözümden '' bu şehri tanıtacağım...



Merkez 2 ilçesi Odunpazarı ve Tepebaşı ile birlikte 12 ilçesi bulunur Eskişehir'in. Kuruluşu Hititlilere kadar dayanır. Birçok Uygarlıkda (Frig, Pers, Lidya vb.) burada izlerini bırakmıştır. Daha detaylı bilgi için tıklayınız.

Paylaştığım tüm yerler 10 senelik bir sürede bende kalan,iz bırakan ve tamamıyle kendi gezzdiğim yerlerdir. Buyrun ES-ES 'i keşfetmeye...



  1. Türk Dünyası Vakfı
  2. Kentpark
  3. Beşikderesi Şelalesi ve Mesire Alanı
  4. Şelale Park

Türk Dünyası Vakfı

Eskişehir'in belkide kültür başkenti olmasında en büyük paya sahip bu vakfı anlatmadan olmazdı.

2012 yılında Türk Dünyası Kültür Başkenti ünvanını Astana'dan alan Eskişehir, 2013 yılında vakfın kurulmasını sağlamış.

Vakfın amacını,  Türk Dünyası Kültür Başkenti Ajansı gayesi ve Vakıf gayemiz çerçevesinde bilimsel ve kültürel faaliyetler kapsamında etkinlikler ve yarışmalar düzenlemek, sanatsal faaliyetler konusunda görsel, düşünsel ve işitsel alanlarda eserlerin ortaya konması için gerekli ortamların hazırlanmasına destek olmak ve zanaatkarları desteklemek, eğitsel alanda faaliyetlerde bulunmak, basılı, sesli, görüntülü ve elektronik yayınlar yapmak, tanıtım faaliyetleri kapsamında vakfın gayesi çerçevesinde düzenlenen etkinliklerin kamuoyuna duyurulmasını sağlamak,  mimari ve anıtsal eserlerin projelendirilmesinden nihai halini alış süresine değin çalışmalar yürütmek, gayesi çerçevesinde kurs, okul ve benzeri kurumların kurulmasını, desteklenmesini sağlamak ile gelir getirmesi amacıyla ticari işletmeler kurmak ve etkinlikler düzenlemektir.Vakıf gerek birçok kitap ve yapıyı Eskişehir e sağlamıştır